Cevdet Yılmaz: Önümüzdeki yıldan itibaren enflasyonu kontrol altına alacağız
Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyonu gelecek yıldan itibaren kontrol altına alacağız. Bunun planını, programını yaptık. Bir yandan Merkez Bankamızın politikalarıyla, diğer yandan maliye politikalarımız ve yapısal reformlarımızla bu hedefe ulaşacağız. , diğer taraftan.” söz konusu.
DSİ Trabzon Tesisleri Konferans Salonu’nda iş insanlarıyla bir araya geldiği toplantıda Yılmaz, Fas’ta meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileterek, Türkiye’nin her türlü ihtiyacı karşılayacağını söyledi. Fas’ın talebine bağlı olarak olası destek.
Konuşmasında İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılını kutlayan Yılmaz, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle andığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’yi 21 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırımla buluşturduklarına işaret eden Yılmaz, milletin Cumhuriyetin 100’üncü yılına daha büyük umutlarla, daha büyük hedeflerle girmesi için çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.
Türkiye ekonomisi son 20 yılda yüzde 5,5 büyüdü
Türk Yüzyılının tüm toplumsal kesimlerle birlikte inşa edilecek ve Türkiye’yi daha yukarılara taşıyacak bir yüzyıl olmasını hedeflediklerini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trabzon ve ülkemizin 81 ili, altyapı yatırımlarımız, üretim ve istihdamda kaydettiğimiz ilerlemeler sayesinde Türkiye’ye ve dünyaya daha açık hale geldi, daha fazla etkileşim içinde olan bir konuma yükseldi. Zor bir dönemden geçtiğimizi kabul etmek zorundayız. Dünya salgının etkilerinden hâlâ tam olarak kurtulamadı. Türkiye ekonomisi son 20 yılda ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydetti. Dünya ekonomisi ise rekor bir büyüme kaydetti. Yani yüzde 3,6 civarında bir büyüme var. Yani Türkiye son 20 yılda dünyanın yaklaşık iki puan üzerinde bir büyüme performansı sergiledi. “Bu bir yıl için çok değerli değil diyebilirsiniz ama nerede bir büyüme olduğunu da hesaplayabilirsiniz.” 20 yıllık ortalamada bunu başaran ülke, dünyadaki yerini yukarı taşımıştır.”
Yılmaz, Türkiye’nin güçlü ekonomik ve finansal altyapısıyla depremin yaralarını saracağını vurguladı.
“Kurda bariz bir artış oldu.”
Başkan Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Program’da (OVP) Türkiye’yi 2026 yılında tek haneli enflasyona döndürmeyi hedeflediklerini anlatarak, şöyle konuştu:
“Bu yıl kesintili bir artış var. Bu geçiş sürecinden kaynaklanıyor, politikalarımızda net bir geçiş süreci yaşıyoruz. Döviz kurunda belli bir artış oldu. Bu tekrarlanacak bir artış değil. Diyelim ki” Birikmiş bir ihtiyaç vardı. Ortaya çıktı. Bundan sonra daha istikrarlı bir seyir olacak. “Bir taraftan enflasyonun üzerinde fiyatlarda yaptığımız artışlar, bütçe açısından aldığımız tedbirler bunlar olumsuz etkiledi. enflasyona belli ölçüde yansıyor. Önümüzdeki yıldan itibaren enflasyonu kontrol altına alacağız. Bunun planını ve programını yaptık. Bir yanda Merkez Bankamızın politikaları, diğer yanda maliye politikalarımız ve yapısal “Reformlarımızla bu hedefe ulaşacağız. Bunun detaylı versiyonunu Orta Vadeli Programımızda bulabilirsiniz.”
OVP ile büyümeyi ve istihdamı sürdürmek istediklerinin altını çizen Yılmaz, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla cari açığı belirli bir düşük seviyeye indirerek büyümeyi istikrarlı bir şekilde sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Yılmaz, tüketim odaklı değil, yatırım ve ihracat odaklı büyüme öngördüklerini belirterek, “Bu enflasyon yaratmayan, daha ziyade enflasyonu aşağı çeken bir büyüme yaklaşımını ifade ediyor. Tüketim elbette kötü bir şey değil. Elbette refah için tüketim olacak ama her şeyin bir dozu var.” “Aşırıya gittiğinde hiçbir şeyin faydası yok. İthalatı artırabilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemdeki büyümemiz yatırım ve ihracat odaklı büyüme şeklinde tasarlandı.” söz konusu.
“2026 yılında 1,3 trilyon doların üzerinde ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı tahmin ediyoruz”
Kalkınmanın, büyümenin ve ekonominin amacının insana hizmet etmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, OVP’nin temel amacının toplumsal refahı artırmak, sosyal adaleti güçlendirmek, ülke ve insanını kalıcı olarak refahın arttığı bir konuma yükseltmek olduğunu kaydetti.
Yılmaz, OVP’de vergi reformundan mesleki eğitime, afetlerden çevre ve toplumsal refahı artırıcı konulara kadar pek çok konuya yer verdiklerine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“2026 yılında 1,3 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Kişi başına düşen gelirimizin 14 bin 885 dolara ulaşacağını öngörüyoruz. Bu da önemli bir kritik eşiği aşacağımızı gösteriyor. Dünya Bankası’nın bir sınıflandırması var. Ülkeler düşük gelirli ülkelerdir, – Ülkeleri orta gelirli, üst-orta gelirli ve yüksek gelirli ülkeler olarak sınıflandırır. 13 bin 845 dolarlık bir eşik değeri var. Bunu aştığınızda yüksek gelirli ülkeler sınıfına giriyorsunuz. Burada, Türkiye’nin 2026’da yapacağı gelişmelerle bu dönemde yüksek gelirli ülkeler ligine gireceğini umuyorum, “Muhtemelen alt sıralardan başlayacağız ama o lige geçmiş olacağız.”